Ankara

Ankara ve çevresinin tarihi, Tunç Çağı uygarlığı olan Hititler’e kadar uzanır. M.Ö. 200 yılında bölgenin hâkim gücü olan Hititleri, Frigyalılar, Lidyalılar ve Persler takip etmiştir. M.Ö. üçüncü yüzyılda Kelt ırkı olan Galatlar, Ankara’yı başkentleri yapmıştır. Ankara ismi, çapa anlamına gelen ‘Ancyra’dan gelmektedir. Ankara, 1. Dünya Savaşı’nı takip eden, Atatürk önderliğindeki ulusal direnişte büyük önem kazanmıştır. Kurtuluş Savaşı sonrası, 13 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti ilan edilmiştir.

Atatürk’ün mezarının yer aldığı Anıtkabir, Ankara’nın en önemli bölgelerinden birinde yer almaktadır. 1953’te tamamlanan, tarihi ve modern mimari özellikleri bünyesinden bulunduran yapı, Türk mimarisinin zerafetini ve gücünü örneklendirir.

Ankara Kalesi’nin çevresi, şehrin en eski bölümleridir. Osmanlılar tarafından restore edilmiş olsa da, kalenin surları içinde yer alan Alaattin Camisi, Selçuklu sanatının ve ahşap ustalığının en önemli örneklerinden biridir. Bölge, restore edilen eski Türk evleri, sanat galerileri ve geleneksel Türk mutfağının ürünlerini sunan restoranlarla dönüşüm geçirmiştir.

Kale kapısının yakınlarında, Anadolu Medeniyetleri Müzesi bulunur. Müzede Paleolitik ve Neolitik Çağlardan paha biçilmez eserlerin yanı sıra; Hatti, Hitit, Frigya, Urartu ve Roma uygarlıklarından da parçalar bulunmaktadır.

Ankara; bale, tiyatro, opera ve folklor oyunlarıyla hareketli bir kültürel ve sanatsal hayatı barındırır. Şehrin her zaman kapalı gişe konserler veren Filarmoni Orkestrası oldukça ünlüdür.